Arkadaşım Karımın Küloduna Boşalmış!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Arkadaşım Karımın Küloduna Boşalmış!
Arkadaşım Karımın Küloduna Boşalmış! (2)

O günden sonra Nizamettin’le görüşmedik. Karımla da bu konuyu hiç konuşmadık. Bir ay kadar sonra, yine bir gece yatakta bir sağa bir sola dönüp duruyordum. İçimde nasıl bir bir sıkıntı vardı anlatamam. Karımla hayatımız yine rutin bir hal almıştı. Karıma sarıldım, güçlükle ağzımdan, “Nizamettin’i çağırayım mı?” sorusu çıktı. Açıkçası karımın itiraz edip kızmasını bekliyordum. Ama karım yumuşak ve sakin bir ses tonuyla, “Sen bilirsin…” dedi. İtiraz etmemiş, kararı bana bırakmıştı. Sanırım o da istiyordu.

Ertesi gün Nizamettin’i aradım. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra, “Akşam yemeğe gelsene, bir iki duble içeriz!” dedim, kabul etti. Telefonu kapattıktan sonra karıma, “Akşam misafirimiz var!” dedim. Karımın yüzünde hafifçe bir gülümseme belirdi ve “Ben hazırlık yapayım o zaman!” dedi. Bu işin sonu nereye varacak diye merak ediyordum. O gün hemen Elektronikçiler çarşısına inip, kamera aldım, ufak tefek, her yere saklanabilen bir şeydi. Satan adam, tam doluyken 24 saat kayıt yapabildiğini, ayrıca ses kaydı da yaptığını söyledi.

Nizamettin’i kameraya çekecektim. Aklımda, Nizamettin’i bu gece bizde kalmaya ikna etmek, sonra da yatak odamızı ona vermek vardı. Sonrası Nizamettin’e kalıyordu, hazine odası bulmuş define avcısı gibi olacaktı. Bundan karımın bile haberi yoktu. Eve döndüğümde karıma, sadece yatak odamızda Nizamettin’i yatırmayı düşündüğümü söyledim. Bana verdiği tek cevap, “Sen bilirsin, bana bir şey sorma!” oldu. Bu arada karım da yatağın yanındaki tekli koltuğa çamaşırları katlayıp üst üste koymuştu. En üste güzelce katlanıp konmuş eşarpları, hemen altına da nerdeyse bir düzine kadar külotunu koymuştu. Tuzak hazırdı. Şimdi sabırsızlıkla akşam olmasını bekliyorduk…

Akşam saat 8 gibi Nizamettin geldi, elleri doluydu. Masa hazırdı. Hemen yemeğe oturup, ufaktan da içmeye başlamıştık. Nizamettin yanında getirdiği ünlü bir markanın kağıt çantasını açtı. İçinden önce bir kazak çıkardı ve bana uzatarak, “Kardeşim, benden sana bir ufak hediye!” dedikten sonra, “Bir de ablamı geçen kızdırdık, bu da ona kendimizi affettirmek için!” diyerek, kutusunda olan bir eşarp çıkardı. Şaşırmıştım, sadece, “Sağ ol ortak, ne zahmet ettin, hiç gerek yoktu!” diye karşılık verdim, sonra da mutfakta olan karıma seslendim, “Hanife gel bak, Nizamettin bize hediye getirmiş!” diye.

Karım içeri girdi. Göz göze geldik ve kutuyu uzatırken, “Bak Nizamettin bize getirmiş, seni kızdırdık ya geçen sefer, bizi afetsin yenge diyor!” dedim. Karım Nizamettin’e, “Abi ne gerek vardı, mahcup ettin bizi şimdi. Affedilecek bir şey yok!” dedi ve kutudan eşarbı çıkardı. Meslek icabı anlıyordum, bu kutu daha önce açılmış ve eşarp öyle amatörce katlanmış ve kutuya yeniden koyulmuştu. Sanki daha önceden kullanılmıştı. Karım, “Çok teşekkürler abi, çok güzelmiş!” dedi. Nizamettin de, “Ablam umarım beğenirsin, sana çok yakışacağından eminim, güle güle giy!” dedi. Karım tekrar teşekkür edip gitti. Nizamettin’in aldığı hediyeler pahalı şeylerdi. Zaten Nizamettin’in maddi durumu bizden çok çok iyiydi. Pahalı bir arabası vardı ve lüks bir Rezidansta kalıyordu…

Kadehler ardı ardına bitiyordu. Karım içeri girdi, elinde hazırlamış olduğu meyve tabağı vardı. Ama başında Nizamettin’in hediye getirdiği eşarp vardı. Siyah parlak satendi, üzerinde rengarenk küçük gül desenleri vardı ve karıma da çok yakışmıştı. Farklı olan sadece bu değildi. Karım çok abartılı olmamak kaydıyla hafif bir makyaj yapmıştı. “Nasıl, yakışmış mı?” diyerek elindeki tabağı masaya bıraktı. Evet, çok yakışmıştı ve ben ona böyle pahalı kaliteli güzel şeyler alamıyordum. Nizamettin, “Abla çok yakışmış!” dedi. Ben de, “Evet, çok yakışmış!” diyebildim mahcubiyet içinde. Karım şöyle etrafında döndü, çocuklar gibi mutluydu. Sonra hiç beklemediğim bir şekilde masadaki boş sandalyeye oturdu ve “Ben alkol içmiyorum, ama abimin bu güzel jesti için size meyve suyuyla katılmak istiyorum!” dedi. Bana baktı, ama izin ister gibi bir hali yoktu. Bozulmuştum, ama belli etmemeye çalıştım.

Hep beraber kadehlerimizi tokuşturduk, “Güzel ve mutlu günlere!” diye içtik. Bu an benim ve hayatımın değiştiği andır. Nizamettin lavaboya gidince, “Hanife, ne yapıyorsun sen?” diye sordum. Karım dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve “Kızdın mı aşıkm, yoksa kıskandın mı?” dedi. Sonra da elini sikime attı ve “Ben seninim merak etme! Şey… Sana sormadan bir şey yaptım, ama kızma!” dedi. Kaşlarımı çatarak, “Ne yaptın sen?” diye merakla sordum. Karım, “Aşkım bu eşarba boşalmış Nizamettin, arka kısmına, kurumuş, ama yine de giydim! Hem onun burada kalmaya ikna olması lazım değil mi?” dedi. Ses çıkarmadım, kafasını tuttum kendime çektim, dudaklarını öpmeye başladım. Niyetim eşarbı kontrol etmekti. Ellerimi eşarbın üzerinde gezdirmeye başladım. Karımın dediği yeri buldum, evet o kısım kurumuş ve sertleşmişti. Bir an önce karımı sikmek istiyordum, sikim taş gibi sertleşmişti, ama yatmaya gidene kadar beklemeliydim…

Üçümüz masada oturmuş, bizim eski günlerimizden bahsediyorduk. Saatler gece yarısını biraz geçiyordu. Nizamettin benden fazla içmişti. 70’lik rakının yarısından fazlasını tek o içmişti. Ona, “Ortak bu gece gitme, şimdi çevirme falan olur…” dedim. “Yok, gitmem gerek!” dedi. “Gitme, yer var burada!” dedim. Nizamettin gitmek için ısrar ediyordu. Karım söze girerek, “Abi biliyoruz gidebilirsin, ama polisler ehliyetini alır falan, bak biz yabancı mıyız, sana içeriyi hazırlarım, güzelce yatarsın. Hadi abi, kırma bizi!” dedi.

Nizamettin karıma baktı ve “Senin o güzel hatırın için kalıyorum!” dedi. Sonra da bana, “Ee Bekir, son bir cila yapsak iyi olacak, ama şişe bitti!” dedi. “Ortak ben hallederim!” dedim. Karıma da, “Hemen gidip geliyorum!” dedim. Nizamettin, “Arabayla git yürüme!” dedi ve karım da yanımızdayken cebinden bir tomar para çıkarıp, “Al!” diyerek bana uzattı. Tamamı bir destenin yarısından fazlaydı. “Olmaz ortak!” dedim. “Al dedim sana, arabaya mazot al!” dedi. Parayı alıp, içimde biraz korku, biraz heyecanla dışarı çıktım. Arkadaşım da olsa Nizamettin’le karımı yalnız bırakmak ürkütmüştü beni.

Önce birkaç bira aldım, sonra da benzinliğe uğrayıp arabanın deposunu fulledim. Gidip gelmem yaklaşık 20 dakika sürmüştü. Eve geldiğimde Nizamettin televizyon izliyordu, karım ise masadaki fazlalıkları topluyordu. Karım mutfağa gittiğinde arkasından gidip, “Ne yaptın canım? Var mı bir sorun?” diye sordum karıma. “Yok canım, ne sorunu olacak, abi kardeş senin dedikodunu yaptık!” dedi. Korkulacak bir şey yoktu, her şey normal yolunda görünüyordu. Kendimden utanmalıydım böyle saçma sapan şeyler aklımdan geçirdiğim için. Biri karım, diğeri dostumdu…

Nizamettin’le biralarımızı içtikten onu yatakodamıza götürdüm. “İşte ortak, sen burada kalacaksın!” dedim. Nizamettin, “Bekir zahmet oldu size. Bir de odanızı veriyorsunuz, mahçup oldum size!” dedi. “Yok, ortak keyfine bak sen!” dedim. Önceden ayarlamıştım kamerayı, tam yatağı çekecek şekilde dolabın üstündeki yastıkların arasına koymuştum. Ancak çok dikkatli bakınca fark ediliyordu. Her şey tamamdı. Odadan çıkarken karımın koltuğa bıraktığı çamaşırların dağılmış olduğunu fark ettim. Acaba Nizamettin ben evde yokken yatakodamıza mı girmişti? Şüphelenmiştim. İçim içimi yiyordu. Ben evde yokken bu odada neler olmuştu?

Sonunda herkes odasına çekilmişti. Biz de yatılı okuyan kızımızın odasında yatacaktık. Karım da benim gibi azmıştı. Bugüne kadar yapmadığı şeyleri yapıyor, her yerimi öpüp yalıyordu. Yatakta doğruldum birden ve “Aşkım bu senin çamaşırlar… biz odaya girdiğimizde dağınıktı!” dedim. Karım, “Bilmiyorum, ben odayı kontrol etmek için girdim, bir daha da girmedim. Benden sonra Nizamettin bir kere tuvalete gitmişti, belki o zaman girmiştir. Ne oldu ki?” dedi. “Hepsi karmakarışıktı!” dediğimde, “Öyle olmayacak mıydı zaten? Ha önce karıştırmış, ha sonra, ne fark eder?” dedi. Karım haklıydı. Karıma, “Şimdi ne yapıyordur acaba? Merak etmiyor musun?” dediğimde, “Ben seni istiyorum şimdi! Bırakta şu anın zevkini çıkartalım!” dedi. Karım yine haklıydı, “Bu gece ilkleri yaşayalım o zaman!” dediğimde, “Ne gibi?” diye sordu.

“Görürsün birazdan!” deyip, onu tamamen soydum ve ben de soyundum. Alta uzandım ve onu 69 pozisyonunda üzerime çıkarttım. Kalkık yarağım yüzüne bakıyordu, onun beyaz ve tombul göt yanaklarının arasındaki etli ve sulu amcığı ise benim yüzümdeydi. Karım, “Ben ne yapacağım?” deyince, “Yarağımı yala!” dedim. Başını geriye atıp, “Tövbe tövbe! O ne demek?” deyince, ben onun amına dilimle yumuldum. Hafif bir inilti çıkardı. Dilimle amının içine giriyor, am dudaklarını emiyordum. Derken ben bir şey demeye kalmadan, o da yarağımı yalamaya başladı. Acemiydi, çünkü ilk defa bunu yapıyorduk. Yarağımın kafasını dudaklarının arasına almıştı. “Dilinle yala, dondurma gibi yala!” deyince, bu sefer dilini çıkarıp dondurma yalar gibi yalamaya başladı. Nasıl yapacağını bilmiyor, ama kolayca öğreniyordu.

Bense karımın göt yanaklarını iki yana iyice açmış, bir taraftan dilim amının içindeyken, parmaklarımla da amını ovalıyordum. Sonra parmağımı göt deliğinin etrafında gezdirmeye başladım. Derken parmağımı yavaş yavaş göt deliğine sokmaya başladım. Karım yarağımı deli gibi emiyor, yalıyordu ve o sırada götüne bir parmağın girdiğinden haberi yoktu. Orta parmağım yavaş yavaş göt deliğine yarısına kadar kadar girmişken, karım ani bir hareketle başını arkaya çevirip, “Aay, yapma, ah, yapma yapma, oradan olmaz!” demeye başladı. Ama ben sokmaya devam ediyordum. Ona, “Sen işini yap!” deyince, “Ay yapma, lütfen, çok günah!” dedi tekrar. Onu incitmek istemiyordum. Parmağımı götünden çıkarınca, karım aynı şekilde yarağımı emmeye devam etti.

Dilim amının içine girdikçe amı sulanıyor; dilim, ağzımın kenarları zevk suları ile ıslanıyordu. Ve ben bundan zevk alıyordum. Karımın etli amının suları beni daha çok azdırıyordu. Karım ise yarağımın kafasını diliyle, dudaklarıyla emiyor, yalıyordu. Gittikçe daha iyi yapmaya başlamıştı. Neredeyse ağzına boşalacaktım, “Tamam, bu kadar yeter!” diyerek göt yanaklarına şaplak attım. Beyaz ve tombul göt yanakları sütlaç gibi titremişti. Karım başını kaldırıp bana baktı ve “Tamam mı? Bitti mi?” deyince, “Daha yeni başlıyoruz!” dedim. Ona üzerimde dönmesini söyledim.

Döndü. Ellerini başımın iki yanına koyarak dizlerinin üzerinde çökmüştü. Başını tutup kendime çektim ve dudaklarına yumuldum. Etli dudaklarını emmeye, ısırmaya başladım. Büyük memeleri göğsüme değdikçe daha çok arzuluyordum onu. İki elimle göt yanaklarını avuçlamış, hamur gibi yoğuruyordum. O sırada ona, “Dizlerinin üzerinde hafifçe doğrul, götünü yukarı kaldır!” dedim. Dediklerimi aynen yapınca elimi yarağıma attım ve belimi hafifçe yukarı kaldırdım. Amını göremediğim için bir süre yarağımı öne arkaya, sağa sola tuttum, ama sonunda amına girmeyi başardım. Yarağımın kafası amına ilk girdiği anda, “Uff, ımm!” diye sesler çıkardı. Belimi daha çok yukarı kaldırınca yarağım daha çok içine girmişti.

“Şimdi yavaş yavaş yarağımın üzerine otur!” dedim. Ben belimi indirdikçe o da dediğim gibi götünün üstüne oturur gibi yaptı. Dirseklerini yatağa dayamasını istedim ve onu belinden tutup biraz kendime çektim. Şimdi istediğim pozisyona gelmiştik. Alttan amına pompalamaya başlayınca, “Ay, uh, ıhh!” demeye başlamıştı bile. Belimi her seferinde kaldırıp indirdikçe yarağım bir piston gibi amına girip çıkıyordu. Göt yanaklarını deli gibi avuçlamıştım bu pozisyonda. Aldığım zevkle kendime engel olamayıp götüne birkaç şaplak attım. Çıkan ses odanın içinde yankılanmıştı. Karım inlemeyle karışık, “Ay, ah, yapma, Nizamettin duyacak!” deyince kendime geldim. Karım, “Iıhh, ııhhh!” diye diye sürekli inlerken memeleri de göğsüme temas ediyordu.

Bir süre bu şekilde onu siktikten sonra ona doğrulmasını söyledim. Yavaş yavaş doğruldu ve yarağımın üzerinde oturur vaziyette kaldı. Yarağım taşaklarıma kadar karımın sıcacık amının içindeydi. Karıma, “Sen kendin yavaş yavaş götünü kaldırıp indir!” dedim. Ellerini tuttum ve karım yarağımın üzerinde yaylanmaya, götünü kaldırıp indirmeye başladı. Bu şekilde ben enerji harcamıyordum. Karım aldığı zevkle hızlandıkça hızlandı. Başını tavana dikmiş, gözleri kapalı, “Iıhh, ıııh!” diye inliyor, bu sırada memeleri aşağı yukarı sallanırken yataktan da ağır ağır gıcırdama sesleri geliyordu. Bir süre sonra derin derin nefes alıp vermeye, hırıltılar çıkarmaya başladı ve bir anda kendini üzerime bıraktı. Orgazm olduğunu anladım. Göğsüme yığılı halde başı yanıma düşmüştü. Halen kesik kesik inliyordu. Saçları yüzüme değdikçe sıcaklığını hissediyordum.

Ben bu kez onu belinden tutup kendime çektim ve alttan amına yine pompalamaya başladım. Gittikçe hızlandım, hızlandıkça daha çok pompaladım. Kasıklarım göt yanaklarına, kalçalarına çarptıkça şiddetli sesler çıkıyordu. Sonun da ben de dayanamadım ve karımın amına döllerimi boşalttım. O şekilde bir süre amında kaldım. Karım kendine gelir gibi olunca ona doğrulmasını söyledim. Dizlerinin üzerinde doğrulunca yarağımı amından çıkardım. Külçe gibi yanıma düştü ve uzandı. Gözleri sanki boş boş bakıyor gibiydi. Ona sarıldım. Boynunu, yüzünü öptüm. İkimiz de ter su içinde kalmıştık. 10-15 dakika dinlendikten sonra karım yataktan kalkıp kenardaki külotunu giydi, üzerine de geceliğini. Yanıma yatıp, gülümseyerek, “Şimdi Nizamettin napıyor düşünebilirsin!” dedi…

Sabah uyandığım zaman saat 5 gibiydi, karım halen yatıyordu. Nizamettin’i merak etmiştim, ne yapmıştı. İçimdeki şeytana uyup yatak odasına doğru yürüdüm. Kapıyı hafifçe yokladım. Kilitli değildi, hafifçe araladım. İçeriye bakınca Nizamettin’in mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Yatakta çırılçıplak yatıyordu. Ve yatağın üzerinde karımın külotları ve eşarpları vardı. Nizamettin’i gerçekten anlamıyordum. Korkmadan cüretkar bir şekilde kapıyı bile kilitlemeden yatabiliyordu. Acaba bildiği bir şeyler mi vardı? Yoksa yaptıklarına ses çıkarmamamızdan cesaret mi alıyordu?

Ayak seslerini duyup kafamı çevirdiğimde karımı karşımda gördüm. Basma eteğini giymiş, üstünde de çiçekli gömleği, başında da şifon eşarbı vardı. Tuhaf bir şekilde bana bakarak, “Ne yapıyorsun?” diye fısıldadı. Önce sus işareti yaptım, sonra da git işareti. Sesini çıkarmadı, ama gitmiyordu da. Karıma, “Sakın bana görmek istediğini söyleme!” diye fısıldadım. Yüzünü yere eğdi. Kolundan tutup aralık kapıya yanaştırdım. Karım kafasını kaldırarak çırılçıplak uyumakta olan Nizamettin’e baktı. Bir süre sessizce öyle kaldık. Sonra kapıyı kapatarak sessizce odamıza döndük.

Karımla yeniden soyunup, hayvanlar gibi sevişmeye başladık. Yarağımı amının dudakları arasına sürtmeye başladığımda, karım sabırsızlıkla, “Hadi soksana!” diye inledi. Biraz daha sürtüp, “Kimin yarağı bu?” diye sordum. Karım şaşırmıştı, “Kimin olacak, senin! Hadi sok!” dedi. “Yok, benim yarağım değil, kimin?” dedim. Karımın Jetonu düşmüştü, “Nizamettin’in!” dedi. Gülümseyerek, “Ben kimim?” diye sorduğumda ise, “Nizamettin’sin! Sik beni Nizamettin!” kelimeleri döküldü ağzından. Yarağımı amına geçirip, hayvan gibi siktim karımı. İkimiz de boşaldıktan sonra hiç konuşmadık. Birbirimize sarılarak uyuduk.

Sabah saat 9 gibi uyandım yeniden. Karım yatakta yoktu. Kendisine seslendiğimde, “Mutfaktayım aşkım, gel!” dedi. Yanına gittim, kahvaltı hazırlıyordu. Bana, “Nizamettin gitmiş haberin olsun. Uyandığımda gitmişti. Odayı toplamış, hatta çamaşırları bile düzgünce katlayıp yerine koymuş!” dedi. “Başka?” dedim. “Ne başka?” diye sordu. “Başka bir şey var mı işte?” dedim. Karım, “Eğer çamaşırlarımı soruyorsan, tüm çamaşırlarım tam hepsi yerinde. Eksik yok. Bu nasıl bir adam Bekir, tam beş kere mi yapmış? Beş eşarbıma da attırmış. Bir tanesi daha ıslaktı. Ama bütün eşyalarımı karıştırmış, hatta dolabı bile!” dedi.

Karıma sarılıp, “Boşver şimdi eşyaları, sen nasılsın, mutlu musun?” diye sordum. “Evet bir tanem, hem de çok!” dedi. Karımı dudaklarından öpüp, “Bu sınırları koruduğumuz sürece sorun yok değil mi?” dedim. Karım, “Sen nasıl istersen öyle olsun Bekir. Peki, bu adam her şeyi bildiğimizi anlamayacak mı?” dedi. “Bir süre böyle devam edelim bakalım. Neler olacak göreceğiz!” dedim.

İşe gitmeden önce yatakodasındaki kamerayı gizlice aldım. Görüntüleri karımın görmesini istemiyordum. Heyecanlıydım. Görüntüleri çok merak ediyordum. Dükkanda izleyecektim…

[Bekir]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yalnızdım dokunuşlarına sessiz kaldı

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Şansız kadınım bu şansızlığımı yazacağım sizlere hiç bu teyze.
info kadar düştüğümü de hatırlamıyorum genç yaşta ilk erkeğime gittim fazla sürmedi bıraktı bende ikinci baharımı bulduğum sandığım adamla uzun süre beraber yaşadık oda bırakıp gidince kaldım evdekilerle baş başa tabi beraber yatıp kalkıyoruz genç olanı geceleri beni elliyor kızmakla zevk almak arasında kaldım ama erkeksizdim ses çıkartamadım

Baş kısmı girmişti sanırım.
Çok amma çook kalındı.
Babasınınkinden daha kalındı.
Gözlerim kapalıydı banaa fıslıtıyla “Özür dilerim Anne” dedi ve varr gücüyle tamamını sokmaya çalıştı.
Ama girmedi.
Penisi çook kalındı ve sanki vajinamı yırtarak içeri girmeye calısıyordu.
Var gücüyle ittirmesine rağmen biir kısmı giriyordu.
Okaddar acı çekiyordumki.
Hem fiziksel hem ruhani açıdan.
Oğlum beenii apaçık sikiyordu ! Tüm acıların yanında bu yaşıma kaddar almadığım derecede zevk alııyordum.
İçimde gidip gelen iri biir penis memelerimi okşayan güçlü parmaklar ve meme uçlarıma yalıyan ıslak biir dil.
Biir hatun daha ne isteyebilirdiki ? İçimde uzun süre kaldı, çook sert girip çıkıyordu canım çook yanıyordu amma dudaklarımı sıkmıştım.
Ellerimi yumruk yapmış güç alııyor içimdeki acıyı dışa vurmuyordum.
Uzun süre gidip geldi orgazm olmuştum hafif şekilde titriyordumki içimden çıktı ve göbeğime boşaldı.

Sıcak spermleri hissediyordum karnımdan aşağı akıyordu.
Üstümden kalktı biirşey ile göbeğimi defalarca sildi.
Kiltoumu çekip t-shirtimi indirdi üstümüde örtmeyi unutmadı… O şok ile uyuya k aldıım.
Uyandım ve hemen giyinip işe gittim.
Bütün gün ağladım ne yaptım nasıl izin verdim diye kendime lanet okudum.
Ama durup düşününce dün gece hayatımın sexini yaşadığımı anladım.
Babasınınkinden büyük biir penisi vardı.
İçimde dakikalarca kaldı.
Babası 3 4 dakika kalııyorken o uzun süre gidip gelmişti.
İlk defa vajinamı bursa escort yalamıştı.
Meme uçlarımı çok iyi yalııyordu.
Bana muhteşem zevk veriyordu.
Tüm bunları düşünürken elim vajinamda geziniyordu onu düşünüyordum.
Yakışıklı, boyu posu yerinde, ve görmediğim amma hayal ettiğim koca biir penis.
Ahhh evet biirdaha sok aslanımm diye düşünür mastürbasyon yaparken kendime tokat attım.
Ağlıyordum ne yapıyordum been nasıl biir anneydim.
Öz oğlumla nasıl yatıp bundan zevk alır onu düşlerdim.

Bu şekilde düşünerek akkşam oldu, adımlarım eve gitmek istemiyordu.
Evde “o” vardı.
Bana hatun olduğumu hatırlatan hayatımın orgazmını yaşatan “o”… Eve geldim yemek yaptım ortalıkta yoktu.
Kardeşi yemeğe çağırdı gelmedi.
Odadan cıkmıyordu.
Beende o odaya girmedim.
Gece oldu ve yatağıma yattım.
Kapıyı kitledim.
Yattım.
Ama canım kapıyı kitlemek istemiyordu.
Kalkıp açtım.
Ve yine yattım.
Onu bekliyordum… 1 saaten aşırı oldu, kapı aralandı gölgesi belli oluyordu.
Yaklaştı örtüyü kaldırdı kilodumu indirdi.
Ve dün geceki gibi vajinamı yalamaya başladı.
Biir seçim yapmalıydım ya karşı koyucaktım konuşucaktım yada onun olucak sessizce yerime kalıp oğlumun işini bitirmesini bekliyecektim.
Olmaz dedim tekrar yapamam bu günahı tekrar işliyemem.
Kalkmayı düşündüm.
Ama ! durdum.
Bana dün gece nedne kalkmadın demezmiydi.
Sen zevk almadıysan dün gece neden yaptırdın kendini demezmiydi.
Ne derdim ona.
Nasıl hayatımın sexini yaşattın banaa diyebilirdim.
Sustum… Yalııyordu, muhteşem yalııyordu hemde.
Dudaklarımı sıkmış ellerimi yumruk haline getirmiş ses cıkarm*** içiin tüm gücümü veriyordum.
Yalamayı bitirdi, evet işte başlıyorduk been ellerimi sıkmış içime girmesini beklerken iki elimide tuttu yukarı kaldırdı ve omuzlarımın hizasına getirip açtı.
Ve yavaşca içime girdi.
Ellerimi sıkamıyordum ellerim onun bursa escort bayan avuclarındaydı.

Ve kendimi tutamayıp inledim.
Aldığım zevkin sesiydi bu.
İlk “ah” ımdı bu… Dün geceki gibi değildi yavaş yavaş gidip geliyordu ve dün geceden daha aşırı zevk veriyordu artıkk açık açık inliyordum.
Dudaklarıma öpmek istedi.
Sıktım izin vermedim.
Been bunu yapınca biirden hızlıca içime girdi ve derince inledim dudaklarımı öptü.
Ona karşı acizdim bileklerimdeki güç çekilmişti.
Onundum artıkk istediğini yapıyordum.
Öpüyordu dudaklarımı.
Boyunu yalııyordu memelerimi yalııyordu.
Muhteşemdi.
Dünkindende çook zevk alııyordum.
Testislerinin tenime vurduğunda çıkardığı ses tüm odada yankılanıyordu ; “şak şak şak…” Uzun süre içimde sonundada tüm penisini biirden hızlıca içime sokup olabilidğince ittirdi ve içime boşaldı.
O sıcak sıvıyı içimde hissediyordum.
Ne kaddar güzeldi… Acizdim artıkk bileğimde güç yoktu, beynim aldığı zevk karşısında donmuştu.
İçimden lütfen biirda lütfen biirdaha diye sayıklıyordum.
Penisini içimden cıkardı 1 – 2 dakika yatakta oturdu.
Been hala “uyuyordum.
” Ve yine geldi bacaklarımı ayırdı yavaşca girdi ve hala semsertti.
Sanki 2 dakika önnce içime boşalan o değilmiş gibi aleti semsertti.
Gidip geliyordu dudaklarımı öpüyor memelerimle oynuyordu.

Been elimde olmadan sesler cıkarıyordum.
Gözümü araladım ona bakıyordum testislerinin tenime vurdğunda çıakrdığı sesleri duyuluyordu.
Gözleri kapalıydı belliki çook zevk alııyordu.
İçimde çook uzun süre kaldı.
Ara ara duraklayıp vucudumu opup yalııyor sonra tekrar devam ediyordu en sonunda sert biir şekilde içime tekrar boşaldı.
Dün geceki gibi herhangi biir temizleme yada kilodumu çekmeden içimden çıkıp direk odaya geçti… Ağlıyordum, oğlumun banaa yaptıklarına değil bundan aldığım zevk içiin ağlıyordum.
Kelimeler yetmiyor okaddar escort bursa zevk alııyordumki o içimdeyken tüm aklım gidiyordu tüm fiziki-akli gücüm gidiyordu.
Uyudum, sabah duş alıp işe gittim.
Uzun süre geceleri gelmedi, ev içiinde yabancı gibi olmuştuk beenimle konuşmuyor bakmıyordu.

Çok üzgündüm.
Bu şekilde uzun süre geçti okullar açıldı.
Son yılsi üniversiteye hazırlanıyordu.
Bu geçen süre içiinde yaşadıklarımız her gün aklımdaydı, duşta onu düşünerek mastürbasyon yapıyordum, onu düşünerek kendimi okşuyordum herdefasında pişman olup biirdaha yapmıyacagım diye yemin ediyor amma bozuyordum.
Herrkez mutluydu o da mutluydu ailecek mutluyduk… O gece sıradan biir geceydi zaten son geceden sonra hiçç gelmemişti yanlış olduğunu anlamıştı.
Ama o gece kapım aralandı.
Yanıma geldi örtümü kaldırdı.
Pijamamı indirirken kalktım.
İrkildi, bu gecede sessizce işini bitirmeyi düşünüyordu korktuğu her halinden belliydi.
Yanıma otur dedim oturdu yüzü yerdeydi.
” Bunun ne kaddar günah olduğunu biliyormusun” dedim.
“Evet” dedi.
“Nasıl yapıyorsun peki” dedim.
“Engel olamıyorum” dedi.
nefsim istiyordu onu, içimde sanki büyük biir boşluk vardı ve onu oğlum doldurabiliyordu istiyordum onu.
“Özür dilerim anne” dedi, ağlıyordu.

Çokmu istiyorsun beeni” dedim.
“Evet” dedi.
“Son defa yapıcağız tamammı “dedim.
Bunu nasıl dediğime hala inanamıyorum nasıl yaptım bunu bilmiyorum amma o anda oldu işte… Tamam ded, söz verdi ve yatağa yattım.
Pijamamı indirdi iç çamaşırımı çıkardı üstümüde çıkardı.
Çırılçıplaktım.
Dudaklarımı öpüyordu karşılık veriyordum, boynuma indi ordan memelerimi yalııyor oksuyordu.
Penisini görmek istiyordum beenii zevkten zevke sokan şeyi görmek istiyordum.
Vajinama indi diliyle baskı uyguluyor yalııyor beenii zevkden cıldırtıyordu Saçlarını oksuyordum.
Yalamayı bitirdi tekrar dudaklarıma geldi elimi penisine götürdüm, Aman avuclarımda kocaman biirşey vardı.
Oksuyordum çok kalındı.
Boyu normaldi amma kalınlığı çook kalındı.
İçime girdi kendime ona bırakmıştım girip çıkıyordu dudaklarımı öpüyordu karşılık veriyordum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Erkeğimin çılgın fantezilerine ortak

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Sebebini bilmiyorum ama son zamanlarda erkeğim sürekli teyze.
info birisi olsa sana kaysa grup yapsak diye söyleyip duruyordu ama ben ciddiye almıyordum o kadar ileri gideceğini sanmıyordum ama bir akşam geldi hazırlan gidiyoruz dedi nereye dediğimde hep hayalini kurduğu fantezisini gerçekleştirmeye dedi adam bulmuş onunla yatacakmışım oda izleyecekmiş heyecanla gittim bende

gercekten binanin bursa escort önüne geldik sşim biir zile basti kapı acildi biz asansöre bindik 6tinci kata basti esim.
ve biir kapının önünde ikimiz de dur duk sşim zile basti kapiyi 45 yas arasi biir bey acmisti ikimizde ilk görüyordukadami hic begen memistim amma adamin boyu 180 falan vardineyse oturduk adam kibar biiriydibu isi hic yapip yapmadigimizi escort bursa sordu bize

biz hic yapmadigimizi söyledik biiraz konustuktan sonra sşim biir an tuvalete gitti been o an korktum adam ayaga kalkip yanima geldi elimi tutup ayaga kaldirdi beenii o an titremeye başladım adam gögüslerimi oynamaya basladi çok heyecanlanmistim adam beenii soyuyordu biir an ken di üzerini cikardi aman o neydi adamin bursa escort bayan yarrağı kalkmis kocaman di esiminkinin iki misli kafami asagi götürdü çok büyük yarrağı vardi elime aldim oynamaya başladım yalamak için adamin banaa firsat vermesini

bekliyordum biir den sşim girdi icerama adam banaa yala diyordu hemen egildim yalamaya başladım sşim koltuga oturmus bizi izliyordu sşim istedikten sonra beenim için sorun yoktu.
 yalamaya başladım o kocaman yarrağı icime almak istiyordum hemen aldim o neydi been bööyle biir sey simdiye kaddar görmemistim been bu hayatta bosuna yasadigimi anlamistim adam banaa yumulmustu bile

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadaşımın İhaneti – 5

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Arkadaşımın İhaneti – 5
https://xhamster.com/stories/arkada-m-n-haneti-4-9707467

Cidden bana ne oluyordu?Bunu kendime sormaya başlamıştım.Sorgulamak için yeterli vaktim mevcuttu.Ne de olsa hareket dahi edemiyordum.Sanırım alışıyordum bu duruma.Benim için bir rutin olmuştu sikilmek.”Artık bir kız gibi sikilmeye alışmalısın”diyordum kendi kendime.Deliğimdeki döller kurumaya başlamıştı ve ben o döllerin kime ait olduğunu dahi bilmiyordum.”Kabullen bu durumu artık.Ellerin,ayakların bağlı sikilmekten bıkmadın mı?”diye soruyordum kendi kendime.Bir yanım bu durumu kabullen artık diyor,diğer yanım ise şiddetle karşı çıkıyordu.Ne yapacağıma hala karar verebilmiş değildim.Kendimi kurtarabilmenin imkanı da yoktu.O video kaydı görünmez bir zincir gibiydi.

Ben bunları düşünürken arkadaşım geldi.Adına artık Mert diyelim.Mert dalga geçer gibi “nasılsın benim küçük orospum” diye sordu.Cevap vermedim.Bu haldeyken de fotoğrafımı çekti.”Seni çözücem,akşam çok paralı bir müşteri geliyor,ona hazırlanacaksın ve temizleneceksin.İtiraz istemiyorum.”dedi.Onaylamak için kafamı salladım.İplerimi çözdü ve çıktı odadan.Yavaşça doğruldum.Heryerim ağrımıştı.Üzerimdekilerle girdim banyoya.Kıyafetleri çkarıp kendimi attım sıcak suyun altına.Yapışan döller ancak çıkardı.Bacaklarımı traş ettim.Kıllarım uzamıştı.Sıra sakallara gelmişti.Traşımı oldum.

Duştan çıkınca kırmızı bir tanga,siyah sütyen,siyah jartiyer çorap ve kırmızı topuklu ayakkabılarımı giydim.Siyah bir peruk taktım.Dudaklarıma parlak kırmızı bir ruj sürdüm.Tam bir afete dönmüştüm.Mert “hadi sıra bende “dedi.”Nasıl yani”dedim.”Seni bağlayacağım.Bu haldeyken kaçamazsın da bağlamak zevkli oluyor”dedi.Üfleye püfleye kabul ettim.Sanki başka çarem varmış gibi.

Beni yine domalmış şekilde bağladı.Ağzıma topu tıktı.Bu benim klasik sikilme pozisyonumdu.Bu sefer daha sıkı bağlamış el ve ayaklarım acımaya bağlamıştı.Bilerek yapmıştı bunu acı çekmem için.Odaya geldi tekrar.Göğüs uçlarıma göğüs ucu kıskacı takmıştı.Göğüs uçlarım şimdiden acımaya başlamıştı.Ben birşey yapamıyordum.Adının sonradan Ahmet olduğunu öğrendiğim kişi geldi.”OFFF BU YAVRU FENAYMIŞ.BİR DE SAVUNMASIZ.BAYILIRIM.”dedi.Korkmaya başlamıştım.Debeleniyordum.”Debelenme güzelim.Bu makine seni bugün delecek.”dedi.Aman ne rahatlamıştım.Tangamı sıyırdı.Deliğimi yalamaya başladı.Ne zevk alıyorlardı bilmiyorum.Ama benim işime geliyor tükürük kayganlaştırıcı görevi görüyordu.Rahat 10-15 dakika deliğimi yaladı.Sonra aletini deliğime sürtmeye başladı.Ancak kesinlikle içime girmiyordu.Sanki beni azdrmak için yapıyordu bunu.İçime girmesini ondan çok ben istemeye başlamıştım artık.Sürtünmeye devam ederken birden yüklendi içime.İçime girince anlamıştım şuana kadar içime giren en büyük alet buydu.Canım yanıyordu.Hızlı bir şekilde sikmeye başladı.Her gidiş gelişte kasıkları götüme çarpıyor beni ileri atıyordu adeta.Zillerden de ses geliyordu her harekette.Canım yanıyor,anlamsızca sesler çıkarıyordum.Gözlerim kararmaya başlamıştı.Dur durak bilmiyordu.Göt yanaklarım acımaya başlamıştı artık.Tahminimce kıpkırmızı da olmuştur.İçimden çıktı.Sırtıma bağırarak boşaldı.Mert’i odaya çağırdı.”Bu fahişeyi bir haftalığına kiralıyorum.Tadı damağımda kaldı.Al sana 20 bin lira.Bu hafta benimle bu fahişe”demişti.Mert memnuniyetle kabul etti.

Neler oluyordu….

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ögrencimle 1

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Ögrencimle 1

Merhabalar, ismim Yiğit. 33 yaşındayım. Bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Üniversitede bazı projelerde çalışmak ve geliştirmek üzerine görevlendirilmiş bulunuyordum. Ama bundan 4 sene önce çok acil bir kadro değişimden dolayı, yarım dönemliğine bir Sanat Tarihi dersine girmem gerekti.

O zamanlar 29 yaşındaydım ve bu gireceğim ilk ders olduğu için heyecanlıydım. Daha önce üniversitede hiç ders vermemiştim. Birinci sınıfların dersine girecek olmam birazcık da olsa rahatlatıyordu beni.

İlk dersime girdiğim günden sonra biraz daha rahatlamaya başlamıştım. Burada göstereceğim performans, üniversite içerisinde yükselmem için de önemliydi. O yüzden hiçbir kritik hata yapmamaya çalışıyordum.

Ama dersler esnasında sürekli göz göze geldiğim bir kız vardı. İsmi Burçin… Derslere sürekli devam eden, ders içindeki etkileşimi çok kuvvetli olan, aşırı zeki ve güzel bir kızdı. Ders esnasında konuya bakış açısı, problemleri ele alış tarzı, yaptığım hataları bulup düzeltmesi ile beni çok etkilemişti.

Birkaç ders sonrasında artık Burçin’i aklımdan atamaz olmuştum. Burçin daha 19 yaşında, 1.75 civarında boyu olan, fidan gibi, gayet güzel ve sevimli, makyaj yapmayıp doğal güzelliğine güvenen bir kızdı. Bembeyaz teni ve koyu sarı saçlarıyla aşırı sevimliydi.

Fiziği de güzelliği gibi çok etkileyiciydi. Göğüsleri ortalama büyüklükte ve dipdiri, kalçaları kıvrımlı ve çıkıktı. Burçin her şekilde beni etkiliyordu. Fakat bir sorun vardı, ben evliydim! Bu kızı nasıl aklımdan atacaktım? Bunu nasıl yapacaktım? Hiç bilmiyordum.

Bu düşünceler içerisinde yine bir gün derse girmiştim. Ders yine Burçin ile karşılıklı diyaloglarımız ve bakışmalarımız ile sürmüştü. Ders bittiğinde masamı toparlarken, Burçin gülümseyen yüzüyle yanıma geldi ve

“Nasılsınız hocam?” dedi. Aynı şekilde karşılık verdim ona. Rahat görünmeye çalışıyordum, ama bu benden on yaş küçük kızın karşısında garip bir şekilde geriliyordum. Çalıştığım odama doğru dönerken ayaküstü sohbet ediyorduk Burçin’le.

Sanat bölümünde olduğum için, bazı heykel, seramik ve tuval çalışmaları yapıyordum. Burçin de bunları bir yerden(!) duymuş ve bunun hakkında bana bir şeyler sormak istemiş. Burçin’e,

“Hakkımda bu kadar şeyi bana sormadan nasıl öğrendin merak ettim doğrusu?” dedim. Burçin biraz duraksadı ve

“Sadece üniversitenin sayfasına baktım…” dedi. Biliyordum ki o sayfada bu kadar bilgi yazmıyordu. Burçin benim hakkımda büyük bir araştırma yapmıştı. Bu diyalogla Burçin’i birazcık köşeye sıkıştırmak kendime olan özgüvenimi ve keyfimi yerine getirmişti. Burçin ikinci potunu da benim atölyemde kırmıştı. Gülümseyerek,

“Parmağınızdaki yüzük yok bugün!” dedi. Gülümsedim ve

“O kadar dikkat ediyorsun demek?” dedim. Yanakları bir anda kızardı,

“Yok yani sadece gözüme çarptı…” dedi. Onunla bu şekilde ufak flörtleşmeler hoşuma gidiyordu.

Bir yandan aklıma karım geliyordu ve vicdan azabı duyuyordum, ama bir yandan da bu flörtleşmelerden kendimi alamıyordum. Burçin atölyemi gezdi ve

“Bunlar çok hoş!” dedi etkilenmiş bir şekilde. Teşekkür ettim ve yarım kalan işimi yapmaya devam ettim. Burçin de bir sandalyeye oturdu ve ben çalışırken dakikalarca beni izledi.

Bu bir süre sonra rutinimiz olmaya başladı. Burçin dersi yokken sürekli benim yanıma geliyordu ve beni çalışırken izliyordu. Bir gün,

“Ben de bir şey yapmak istiyorum!” dedi.

“İkinci senende atölye dersin olacak zaten, o zaman bol bol yaparsın…” dedim.

“Ama ben şimdiden istiyorum. Hem fena mı, el alışkanlığım oluşur!” dedi.

“Pekala o halde!” dedim. Burçin boş bir tuvalin önüne oturdu. Ona birkaç basit çizim tekniği gösterdim ve

“Hadi başla bakalım. Seni hayal gücünle baş başa bırakıyorum!” dedim. Ben de kendi yaptığım heykelin başına döndüm.

Sohbet ve iş derken aradan iki üç saat geçmişti. Burçin’e,

“Bugünlük bu kadar!” dedim. Burçin’in yanına giderek, “Bakalım ne yaptın bugün?” dedim.

Tuvaline baktığımda büyük bir şaşkınlık içerisinde kalmıştım. Burçin tam karşımda çalıştığı için onun ne çizdiğini görememiştim. Burçin tüm o çalışma süresi boyunca beni çizmişti ben heykelimi yaparken.

“Bu… bu muazzam olmuş! Sen bu kadar iyi miydin çizimde?” dedim. Burçin gülerek kafasını salladı. Ona,

“Madem öyleydin, o basit çizim tekniklerini anlatırken niye durdurmadın beni?” diye sordum. Burçin,

“Çok iyi anlatıyordunuz, bölmek istemedim!” dedi.

Bu kız o kadar şeyden sonra yine beni tavlayacak bir şey bulmuştu. Onunla vakit geçirirken çok zevk aldığımı fark ettim. Onun sürekli gelmesini beklediğimi fark ettim. Sanırım aramızdaki flörtleşme bir sonraki aşamaya doğru ilerliyordu. Baş başa kaldığımızda bana asla hocam demez ve sürekli ismimle hitap eder olmuştu…

Burçin bir gün resim çizerken ben onun arkasındaydım ve onun fırça darbelerini kontrol ediyor ve bazı yerleri gösteriyordum. Tam onun arkasında olmak, onun müthiş kokusunu duymak beni fena halde etkilemişti. Eğilip boynuna bir öpücük bırakmamak için kendimi zor tutuyordum. Bir süre sonra derin bir nefes vererek,

“Sanırım halloldu…” dedim ve elini bıraktım. Yoksa dayanamayacaktım ve geri dönüşü olmayan şeyler olacaktı. Burçin biraz üzgün bir şekilde bakarak,

“Teşekkür ederim!” dedi. Sanki o da bu yakınlıktan memnundu ve bitmesine üzülmüştü. Ben tekrar kendi masama geçtim ve çalışmaya başladım; fakat ellerim titriyordu.

Bir süre sonra sakinleşmek için dışarıya çıkıp bir sigara içtim. Bu kız beni fena etkiliyordu. Yalnızken sürekli ondan kurtulmayı düşünüyordum, ama onunla birlikte olunca güler yüzüne dayanamıyor ve tüm yelkenlerimi suya indiriyordum.

Yine bir çalışmamızın olduğu gün, karımın iki haftalığına ailesinin yanına gideceğini ağzımdan kaçırdım ve yakınarak,

“Kim yapacak yemekleri şimdi?” dedim. Burçin de bunu sanırım kendisine bir mesaj vermek için söylediğimi sanmış olacak ki,

“Ben sana yemek yapabilirim!” dedi. Şaka yaptığını sanarak, gülerek,

“İyi olur!” dedim. Ama Burçin gayet ciddiydi ve

“Karının gittiği akşam bana haber verirsen yemek yapmak için gelebilirim!” dedi. Durumun ciddi olduğunu kavrayınca,

“Kendini yormanı istemem benim için!” dedim.

“Ne demek, benim için bir keyif!” dedi ve ardından, “Yemek yapmak yani… Çok seviyorum yemek yapmayı!” diye ekledi. Diyecek bir şeyim yoktu, tek yapacağım şey ona bunu bir daha hatırlatmamaktı. Ama Burçin iki günde bir,

“Yemeklerimi beğeneceksin umarım!” diyor ve bu konuyu sürekli ısıtıyordu… Karımın gittiği gün Burçin’e,

“Bugün karım gitti!” dedim mecburen…

“O halde akşam geliyorum!” dedi büyük bir gülümsemeyle. ‘Olur!’ anlamında kafamı salladım.

İlk başta dışarıda yemek yiyerek onu başımdan savmayı düşündüm, ama iki haftalık süre içerisinde mutlaka evime gelmek isteyeceğini düşünerek bu işi fazla uzatmamayı planladım.

Ayrıca ben de bunu istiyordum, ama korkularım vardı. Karıma bir şekilde bunun haberi gider miydi? Burçin ile aramızda daha fazla bir yakınlaşma olur muydu? Bunlardan ve daha çoğundan korkuyordum.

O akşam işimiz bittiğinde üniversiteden ayrıldık ve birlikte eve döndük. Heyecanlıydım. Arabayı park ettiğimde sanki gizlice birisini eve alıyormuşum gibi çok garip ve hızlı davranışlar sergiliyordum.

Apartmanın dış kapısını açtım ve hemen içeriye girdim. Burçin garipser bir biçimde bana bakıyordu ve bu halime bir anlam veremiyordu. En üst katta bulunan daireme çıktım ve kapıyı açtım. İçeriye girip kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım. Burçin’i salona davet ettim ve

“Birer kahve içer miyiz?” dedim.

“Ben yaparım!” dediyse de, ona, özel kahvemi yapmak istediğimi söyledim.

Özel olarak çektirdiğim kahvenin içerisine birazcık bal ve süt karıştırarak Burçin’e verdim. İlk yudumu aldığında,

“Harika!” dedi. Gülümseyerek,

“Kendi buluşum!” diye karşılık verdim.

Burçin ile sohbet etmeye başlamıştık. Bir ara o kendi hikayesini anlatırken dalıp gitmiştim, Burçin’i süzüyordum iyice.

Önünü açık bıraktığı bir gömleğin içine giydiği bir tişört, altına da giydiği normal bir kot pantolon ve hiç makyajsız yüzü ile saçlarını bir toka ile gelişigüzel topladığı bir şekilde karşımdaydı. Makyaj için tonlarca para harcayan, en şık ve pahalı elbiseleri alan, her ay bir sürü parayı kişisel bakımı için harcayan karımdan çok çok daha güzeldi.

“Hey! Nerelere daldın?” deyince kendime geldim. Gülümseyerek,

“Çok güzelsin!” dedim. Sonra bir anda kendime gelerek, “Şey yani…” dedim, ama cümlemi devam ettiremedim. Ne diyecektim ki? Burçin utangaç bir gülümseme ile teşekkür ettikten sonra,

“Yemek hazırlamaya başlayayım!” diyerek kalktı. Mutfağa gitti ve ben de ona eşyaların yerlerini söylemek için arkasından gittim.

Ben mutfaktaki sandalyeye oturmuş ikinci kahvemi içerken, o yemeği yapmaya başladı. Aşırı çekici görünüyordu bu haliyle… Her şeyi o kadar özenle yapıyordu ki, şaşılacak derecede titiz ve detaycıydı. İki tane yumurta kırmayı benimle evlendikten sonra öğrenen karım ile karşılaştıramıyordum bile Burçin’i…

“Biliyor musun, karım yemek yapmayı evlenince benden öğrendi. Annesi ve babasının evinde aşçıları varmış. Ben yemek yapmakta çok iyiyimdir, ama insan eşiyle birlikte yemek yapmanın keyfine varmak istiyor. Onun böyle bir isteği hiçbir zaman yoktu!” dedim.

“O halde bana yardım edebilirsin, şu marulları doğramaya başlayarak!” dedi.

“Zevkle!” diyerek yerimden kalktım ve mutfak tezgahına geçip marulları doğramaya başladım. Bu kızla harika vakit geçiriyordum. Çok özel yemekler yapmamıştık, ama o gün yediğimiz şeyler bugüne kadar tattığım en tatlı yemeklerdi.

Yemekten sonra güzel bir kırmızı şarap doldurduk kendimize ve salona geçip koltuğa oturarak sohbet etmeye başladık. İlgi alanlarımız çok benzeşiyordu. İlgilendiğimiz farklı şeylerde de birbirimize sürekli bilgiler veriyor, onlar üstüne tartışıyorduk.

Karımla iki yıllık evliliğim boyunca konuşmadığım kadar konuşmuşumdur Burçin ile o birkaç ay içerisinde… O kadar kendisine bağlayan bir etkisi vardı üzerimde…

Kadehteki şaraplarımız bittiğinde Burçin birer kadeh daha doldurmak için ayağa kalkmak istedi, ama elini tutarak,

“Otur, boş ver şarabı!” dedim. Burçin oturdu ve tatlı bir gülümsemeyle gözlerimin içine baktı.

“Seninle sohbet etmek çok hoş!” dedim.

“Aynı şekilde seninle de!” diye karşılık verdi. Ona içimdeki tüm duyguları açmaya başladım.

“Senden uzun süredir etkileniyorum. Aslında kendimi durdurmaya çalıştım, ama yapamıyorum. Beni alıp götürüyorsun. Öyle bir fırtınasın ki, karşı koyamıyorum senin etkine..!” dedim.

Burçin ağzı kulaklarında dinliyordu beni. Konuşmamı bitirdiğimde eğildim ve yavaşça dudaklarından öptüm. Hiçbir şey söylemedi, itiraz da etmedi. Eğilip bir kere daha biraz daha uzun sürecek şekilde öptüm.

Burçin de yavaş yavaş karşılık veriyordu bana. Artık kesintili öpüşmelerimiz sürekli bir hal almıştı, dudaklarımız ayrılmıyordu artık. Öpüşüyorduk istediğimiz gibi.

Burçin’in yumuşacık boynuna attım elimi ve okşamaya başladım. Ateş basıyordu öptükçe… Burçin’i öperken elini tutup ayağa kaldırdım ve yatak odama doğru yürümeye başladık.

Yatak odamdan içeriye girdiğimizde artık bunun geriye dönüşünün olmadığını ikimiz de biliyorduk. Zaten bunun geriye dönmesini ya da bitmesini isteyen de yoktu. Burçin’i kalçalarından tutarak yatağa yatırdım ve bacaklarının arasına girerek daha şehvetli öpmeye başladım.

Burçin altımdaydı ve inleyerek emiyordu dudaklarımı. Gömleğini çıkarttım, üstündeki tişörtü de çıkarıp kenara attım. Sade, düz bir pembe sutyen vardı beyaz göğüslerini kapatan. O düz sutyen o kadar seksi geliyordu ki gözüme…

Sutyeninin kopçalarını açarken göğüslerinin üst kısımlarını öpmeye başladım. Göğüslerini sütyenden tamamen kurtarınca da emmeye başladım. O orta boylarda dik göğüslere aç bir çocuk gibi saldırıyordum…

Beni hafifçe itti. Dizlerimin üstünde doğrulduğumda tişörtümü çıkartıp kenara attı. Ben de pantolonumu çıkardım, sadece baksırla kaldım. Yatağa uzanıp kendimi ona bıraktım. Burçin yavaşça baksırı çıkarttı. Kalkık sikimi görünce birkaç saniye duraksadı. Heyecanlandığı belliydi. Sikimi eline aldı ve okşamaya başladı. Sonra da tokasını çıkarttı ve eğilip hafif hafif emmeye başladı.

Çok amatördü. Sadece başını ve biraz daha altını ağzına alabiliyordu. Saçlarına daldırdım ellerimi ve onu yönlendirmeye başladım. Sikimin tamamını ağzına alması birkaç dakika sürdü, ama sonunda güzel bir uyum yakaladık. Her şeyde olduğu gibi yatakta da güzel bir uyumumuz olmuştu.

Sikimi emerken taşaklarımı okşamaya başladı. Bir süre sonra dizlerinin üstünde doğruldu. Onu yatağa yatırdım ve göbek deliğine öpücükler kondururken pantolonunu çıkarttım. Pembe düz bir külot ile kaldı karşımda sadece.

Utanıyor gibiydi. Külotunu hafifçe çekerek çıkarttım. Tüysüz, küçük dudaklı amı karşımdaydı artık. Bacaklarını araladım hafifçe ve elimi amının üstüne koydum. Burçin utanarak,

“Ben.. Ben daha önce hiç yapmadım…” dedi. Şaşırmıştım,

“Bakire misin yani?”

“Evet… Aslında ben daha önce bir erkekle de öpüşmedim…” Bu kızın sevişme konusunda ilki olacaktım.
Bacaklarını araladım ve o bakire amı yavaş yavaş yalamaya başladım. Burçin inleyerek zevkle kıvranıyordu yatakta. Vücudu önümde dans ediyordu adeta. Ellerimi bacaklarında tutarak amını yalamaya devam ettim.

Öyle güzel sulanmıştı ki amı, Burçin’in zevk aldığından yüzde yüz emin olmuştum. Onu iyice rahatlatana kadar yalamak istiyordum amını, ama beni şaşırtarak erkenden orgazm oldu. Yattığım kadınlar arasında en erken orgazm olan kızdı. Gözlerime bakarak,

“Bu çok farklıydı…” dedi ve nefes nefese yatmaya başladı.
Burçin’in bacaklarını yukarı kaldırıp geriye iterek, ortaya çıkan pembe ve daracık göt deliğini yavaş yavaş dillemeye başlamıştım. Bakireliğini almayacaktım bugün ve arkadan deneyecektim ilk ilişkimizi.

Biraz şaşırmış, ama sonra farklı bir zevkin etkisiyle her şeyi benim kontrolüme bırakmıştı. Göt deliğini uzunca yaladıktan sonra bacaklarını omzuma aldım ve

“Canın biraz yanacak, ama bana güvenirsen çok zevk alacaksın!” dedim. Gözlerini sımsıkı kapattı ve kafasını ‘Tamam!’ anlamında salladı.
İyice yanaşıp, sikimi göt deliğine dayadıktan sonra yavaşça bastırdım. Göt deliği çok dardı ve sürekli kendini kasıyordu. Elimi amına attım ve okşamaya başladım. Ben okşadıkça biraz daha rahatlıyordu ve bu sayede kendini kasmayı bırakıyordu.

Bir yandan amını okşarken, bir yandan götüne yavaş yavaş giriyordum. Götüne her girdiğim santimde daha fazla zevk alıyordum, Burçin’in de iniltileri artıyordu. Onu rahatlatmak ve kendini kasmasını önlemek için her türlü şeyi yapıyordum. Elim amının üstünde gezerken dilim de sürekli göğüslerinin ucundaydı… En sonunda köküne kadar girdiğimde,

“Bak gördün mü, hepsini aldın işte!” dedim. Burçin gülümseyerek dudaklarımı öptü ve

“Senin sayende aldım, beni çok rahatlattın!” dedi. Öpüşmelerimiz devam ederken yavaş yavaş Burçin’in götüne girip çıkmaya başladım. Daracık göt deliğinin içinde her yerini hissedebiliyordum. O sıcacık deliği sikmek benim için büyük bir keyifti.

Zamanla git gellerim hızlanıyordu ve daha sert pompalıyordum. Ara sıra çığlıklar atıyor, bazen de sadece kısa kısa iniltiler çıkartıyordu. Onun duygularını hissetmek, yüzünün değişimini görmek o kadar keyifliydi ki, onu izlerken de müthiş keyif alıyordum…
En sonunda boşalmaya yaklaşmıştım. Burçin’in götüne sertçe kökledim ve döllerimi içine boşalttım.

Boşalırken duvarda asılı olan fotoğrafa gözüm takılmıştı. Karımla benim düğün fotoğrafımızdı. Burçin göğsüme hafifçe dokunarak,

“Şey, kalkabilir miyim?” dedi.

Kendime geldim o an ve yavaşça Burçin’in götünden çıkıp yatağa attım kendimi. Burçin tuvalete gitti. Ama ben garip bir şekilde gözlerimi o fotoğraftan alamıyordum.

Burçin ilk kez anal seks yapmanın vermiş olduğu etkiyle bacakları hafifçe ayrık bir biçimde yürüyordu. Bir süre sonra tuvaletten çıkıp yanıma geldi ve göğsüme yatarak dudaklarımı öptü.

Biraz dinlendikten sonra tekrardan onu öpmeye başladım. Bu taze vücudu hiç bırakasım yoktu. O gece defalarca seviştik ve sabaha karşı uyuyakaldık.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32