sıra arkadaşım 1
Tekrar merhaba kaldığım yerden devam ediyorum. Damlanın kuzenleriyle köyde yaşadıklarım ekrar keyfimi yerine getirmişti. Çünkü yaz o kadar güzel geçmiştiki acaba tekrar gelsin diye bütün sene yazımı iple çekiceğim düşüncesi bana hakim olmuş modumu düşürmüştü. Böylece bu moddanda çıkmış kendime gelmiş oldum. Bizimkiler dönmüş okul başlamıştı ama bizim kolejde ilk iki hafta ders programına geçilmiyor.Bu süre zarfında geçen senenin bir kritiği yapılıyor ve yarı eğlence yarı planlamayla bir oryantasyon uygulanıyordu. Öğrencileri birden sıkmak istemiyorlardı.Hocalarda fazla dersle sıkmıyorlardı genelde eğlenceli geçiyordu saatler tam bu sırada ikinci pazartesi günü ilginç bir olay oldu 3. dersteydik birden kapı çalındı ve müdür bey göründü hocamız ayla hanımın yanına geldi ve birkaç şey fısıltıyla konuştular biz ne oluyor derken müdür bey iyi dersler çocuklar deyip çıktı ve çıkarken kapıdan birine içeri girmesini işaret etti ve o anda hayatımdaki en süpriz heyecanlardan birini yaşadım içeriye 170 boylarında zenci bir çocuk girdi şöyle bir bakınca atletik değildi baya iri ve kiloluydu dudakları işe aşırı kalındı ve gözleri şehla bakıyordu sanki kafayı çekmiş gibi herhalde ırsi özellikleriydi birden göğüs uçlarımın dikleştiğini resmen ıslandığımı farkettim handan hoca ellerini çırparak çocuklar beni dinleyin dedi bu arakadaşınız taye dedi aslen nijeryalı babası diplomat olarak burada görevlendirilmiş o yüzden şimdilik bizimledevam edecek dedi kendisi çatpatta olsa ingilizce konuşabiliyormuş bizde kolej olduğumuz için senelerdir ingilizcemizi ilerletebilmiştik sınıfta gülüşmeler konuşmalar başlamıştı handan hoca sessiz olun diye bağırdı ve taye ye müsait bulduğu bir yere geçmesini söyledi ben uzun boylu olduğum için en arkadaydım ve yanımda boştu gözlerimle benim bulunduğum sıraya gelsin diye hem bakıyor hem diliyordum oda herhalde elektriklenme oldu benim olduğum sıraya kadar geldi ben hemen bir hareketle yana kaydım oda bu işarete gülümseyerek cevap verdi ve yanıma oturdu o zaman daha iyi farkettim bayağı iriydi düşündüğümdende bizim çocukları münasebetsiz espriler yapmayın sakın diye handan hanım uyardı ama dinleyen kim aman deniz 30 cm den fazla yaklaşma malum falan sakın aşağı bakma dudakların uçuklar sonra diye aslında çokda münasebetsiz sayılmazdı söyledikleri farkında değillerdi ama beni dahada tahrik ediyordu. Taye ise olaylardan bişey anlamadığı için sadece şaşkın bakıyor arada bakışlarımız birleşince gülümsüyordu sonra herkez yine dalgasına bakmaya başladı normalde tayeye sarmaktan vazgeçmezlerdi ama tatilde nereye gidilmiş neler olmuş muhabbeti ağır başmıştı çokda iyi olmuştu bende taye ile konuşmaya çalışıyordum ne zaman türkiyeye geldiler ne kadar kalıcaklar nerde kalıyorlar gibi sorular soruyordum oda çatpat ingilizcesiyle cevap vermeye çalışıyordu henüz geleli iki hafta olmuş ama arada öğrendiği birkaç kelimeyle türkçe dili döndüğünce cevap vermeye çalışıyordu buda onu dahada sevimli yapıyordu. anlaşılan enaz iki yıl babasının görevi yüzünden buradaydı ve buna benimde hiç itirazım olmazdı konuşurken aramızda garip bir elektriklenme oluyordu ve ikimizde bunun farkındaydık diğer kızların ilgisini çekmemişti çünkü onlar yakışıklı uzun boylu atletik tipleri beğeniyorlardı ama ben gökte ararken tam tipim yanıma düştü diye seviniyordum üzerinde turuncu kısa kollu tshirt vardı ve iri kolları ve ipeksi kara teni beni kendimden geçiriyordu arada sözde işaret eder gibi bişey anlatırken veya sorarken kollarına dokunuyordum ve bundan enaz onunda benim kadar tahrik olduğuna emindim.ertesi gün ne kadar doğru düşündüğümü anlamamı sağlayan olay oldu yine taye ile konuşurken ona fırsattan istifade dokunuyordum bu arada benim farketmediğim bir gelişmeyi aniden farkedince şok olmuştum tayenin üzerinde ogün okulun hangi spor branşına katılacağını tespit için çalışmaya katıldığından eşofman ve tshirt vardı ve benim dokunuşlarım üzerinde umduğumdanda büyük bir etki yapmıştı birara hafif sıkılıp terlediğini farkettim sınıfmı çok sıcak derken gözlerimi aşağıya kaydırdığımda gördüğüm manzara ilk anda beni şok eden ve dudaklarımı ısırmama yol açan etkisiyle beraber durumu gayet net anlamamı sağlamıştı karşımda inanılmaz bir görüntü vardı aşağıda tayenin kasıklarından kalın bir ağaç eşofmanıda zorlayarak sıranın alt kısmına dayanmıştı kalın iri ağaç diyorum çünkü hasan hocanın büyük ve kalın aletinin pantolonunu nasıl zorladığını defalarca görmüştüm ama böylesi çok başka birşeydi daha uzundu ama dahada önemlisi enaz iki katı kalın olmalıydı sıra durdurmasa daha ne kadar şişecekti kimbilir ağzımdan biranda what is this sözleri döküldü tayeye baktığımda oldukça utanmış ve fena halde terlemiş olduğunu gördüm ilk şoku atlattıktan sonra ingilizce dokunabilirmiyim diye sordum ama aynı zamanda sorunun cevabını beklemeden ellerim harekete geçmişti zaten tayenin şaşkınlıktan dili tutulmuştu ve cevap vericek durumda değildi sol elimle eşofmanını önden yakalıyıp ileriye çekerken sağ elimi daldırdım ve inanılmaz bir hissi yaşadım sanki okulun bayrak direğini tutmuştum avuçladığım parmaklarımın uçlarının birleşmesi bir yana enaz bir el daha boşluğa sığardı iyice sıkıyordum derisi ipeksi olmasına rağmen elimi ileri geri hareket ettirmeye çalıştığımda epeyce zorlandım çünkü aletinin üstünde acaip damarlar vardı tayenin anlından ve şakaklarından terler süzülüyordu ama kimse durumun farkında değildi millet kendi aleminde olduğu için handan hanım sesi güzel olanlara şarkılar söyletiyordu tüm sınıfta hem ellerini çırparak eşlik ediyor aradada şebeklik yapıyorlardı kimsenin bizi farkedecek durumu yoktu zaten en arka iki sıra boyunca sadece biz ikimiz vardık ve milletin arkası bize dönüktü ellerimin açlığı vücudumun açlığına karışmıştı göğüs uçlarım sertleşmiş dimdik olmuşlardı ve deliğim fena halde ıslanmıştı eşofmanı çekiştiren elimi bırakmadan diğer elimi çıkardım ve ağzımla elime bolca tükürdüm ve o şekilde elimi yine adeta ormana daldırdım öyle diyorum dibine doğru ormna gibi kıl vardı ve aletide koca bir çınardı sanki elimdeki sıvı avucumla beraber temas edince tayenin o kalın dudakları acaip bir ohh sesiyle aralandı tam başına gelip orayı sıktığımda halini görmeliydinizöyle bir kasıldıki acaip zevk aldığı belliydi ellerini göğüslerime götürmeye kalktı bu görülebilirdi bakışlarım ve kafamı sallayarak itiraz ettim ve biraz öne eğildim ve arka tarafımı işaret ettim sol eliyle kalçalarımı okşamaya başlamıştı o kolej eteklerinin boyu kısadır bilirisiniz birazda çekiştirince herşey ortaya çıkar sağ elide baldırlarımdaydı ileri geri hareket ediyordu çok büyük elleri vardı doğrusu ama yumuşacıktı ipeksiydi hatta elleri kasıklarıma gelmiş ama benim önümdeki ufak ayrıntıyı fark edememişti ben bakışlarımla itiraz edince bu sefer sol elini arkadan eteğimin altına kaydırdı yok denecek kadar ufak kilodumun kenarından çekiştirerek arka deliğimi bulmaya çalıştı kısa bir süre sonrada buldu ve ıslak olduğunu görünce şaşırdı ama yine duraksamadan parmağının bir kısmını soktu çok kalın parmakları olduğunu söylememe gerek yok sanırım acaip zevk aldım hele iyice hareket etmeye başlınca bende kendimden geçmeye ve elimdekiyle daha hızlı oynamaya başladım.onunda nerdeyse patlamak üzere olduğunu farkedince ağzıma boşalmasını çok istedim ama ortam buna uygun değildi olası patlamalarının gidiceği yerler herşeyi mahvedebilirdi o anda çevreme bakındığımda cevabı buldum uzun pet su bardaklarından vardı köşede teneffüslerde sıcaktan çok su içiyorduk hemen onu aldım ve tayenin eşofmanını aletini ortaya çıkarıcak şekilde aşağı çektim ve pet bardağı kafasına geçirmye çalıştım ama olmadı çünkü büyük pet bardağı bile küçük geliyordu mecbur fışkırtacağı deliğe denk gelicek şekilde başına dayayıp bastırdım bir yandanda el hareketlerimi son derce hızlandırdım ardı ardına kasılmalar başladı bardağın dibine çarpma seslerini yüksek sesle şarkı söylenmesine rağmen duyabiliyordum ama iyiki sınıf duyamıyordu tayenin titremeleri ve kasılmalırı bitince parmağınıda deliğimden çekti ben bir peçeteyle bir yandan başını temizleyecek şekilde bastırıken bir yandanda bardağı dökülmeycek şekilde doğrulttum ve muhteşem görüntüyle karşılaştım az önce tayenin parmağını çektiği deliğim resmen sızladı bardağın yarısına yakını doluydu ve çok daha değişik bir kıvamdaydı adeta krema sıkılımıştı bardağa bu fırsatı kaçıramazdım tayenin şaşkın bakışları arasında biraz eğilip kimsenin göremiyeceği şekilde dikledim bardağı inanılmaz yoğun ama birazda acı bir tadı vardı ve ağzımda dolaştıra dolaştıra tadına vara vara üç partide hepsini yutarak bitirdim. ve o anda tayenin bir başka ilginç görüntüsüyle karşılaştım aleti boşalınca inmiş aşağı doğru sarkmıştı ama kasıklarından aşağı sanki bir kobra yılanı sarkıyodu hasan hocanın iri yarrağının kalkık hali ancak bu kadardı birden birazda olsa risk alıp bu zevki bana tattıran sıra arkadaşıma teşekkür etmeye karar verdim ve kimsenin görmeyeceği şekilde eğilip aletinin başını dudaklarıma götürdüm ve dilimi tepesinde üçtur gezdirdikten sonra dudaklarımla vakumlu bir öpücük kondurdum garip bir oh sesi takip etti bunu tabi sonrada eşofmanını yukarı çektim ve birbirimize gülümsedik anlaşılan yeni sınıf arkadaşımla pekçok konuyu etüd edip üzerinden geçmemiz gerkecekti ne diyim herkezinde dediği gibi eğitim şart